Bizim ülkede halen 50 model antika araba tarzı uzaktan kumandalı yorumcuların klişelerini boş verin! Üst düzey Avrupa futbolu Türkiye’nin tam tersi istikamette bambaşka yerlere gidiyor! Modern futbolda ders veren değil, ders alan kazanıyor!
1 – KONTROLLÜ HIZ, KAZANDIRAN HIZDIR
Dün gece İngiltere Premier Lig’in en 
flaş sonucuna Merseyside Derbisi’nde Liverpool imza attı.  Swansea 
teknik direktörüyken mütevazı Galler ekibini topa Barcelonavari 
dominasyonla hükmettiren, hatta bunu zaman zaman saplantı haline getiren
 İrlandalı genç teknik adam Brendan Rodgers, Liverpool’un Everton’ı 
4-0’la geçtiği derbi gecesinde 1-0’dan sonra topu bilinçli olarak 
rakibine bıraktı ve kendi takımına derslik kontrataklar yaptırarak 
karşılığını fazlasıyla aldı. 23 yıl sonra ilk kez bir maçta Everton’a 4 
gol birden attı!
Everton, deplasmanda maç boyunca topa % 
61’lik oranda sahip olurken Maviler, son yıllarda Merseyside 
Derbileri’ndeki en fazla topa sahip olduğu maçı oynadı ama kalesinde 4 
gol görürken Liverpool bir de penaltıdan yararlanamadı. Uzun yıllar 
Chelsea’de Mourinho’nun yardımcılığını yapan Rodgers’ın cebindeki taktik
 kâğıttan ise adeta “bir Mourinho’cuk” çıktı ve Liverpool 1-0 öne 
geçtikten sonra kontrataklardan 3 gole imza attı, 1 de penaltı atışından
 yararlanamadı.
Liverpool ilk golü duran toptan 
Gerrard’ın kafasından bulurken maçın kalan 69 dakikasında Everton 
savunması, kontrataklarda Liverpool’un hızlı forvetlerini durduramadı. 
Hızlı koşup hızlı dripling yaptıkları kadar hızlı düşünen ve hızlı 
oynayan Suarez-Sturridge-Sterling-Coutinho 4’lüsü Everton’ın en hızlı 
savunmacısı Seamus Coleman yokken ezeli rakibi ve dostunu adeta sadece 
hızıyla sürklase etti. “Kontrolsüz hız, hız değildir” derler ya, 
Liverpool’un dün geceki kontrollü hızı ise modern futbolda kazandıran en
 sağlam formül! Bizzat Rodgers’ın ustası Mourinho’dan yıllarca öğrendiği
 gibi… 2010’da o zaman tarihin en kudretli, en yenilmez takımı olarak 
addedilen Barcelona karşısında o dönem hızıyla göz kamaştıran forvet 
Eto’o’yu sol kanatta ileri geri kullanan Mourinho misali, çırağı 
Rodgers’ın Sturridge’i Eto’ovari kullanımı, modern futbolda kontradan 
fark yaratma numunesi niteliğindeydi…
2 – DURAN TOPLARI SAVUNAMAZSAN, PSG OLSAN KAÇ YAZAR
Geçtiğimiz hafta içinde Fransa 
Kupası’nda Montpellier’ye elenerek şok olan ve iddiacıları da şoke eden 
PSG, hafta sonu ligde de takıldı, hem de bütçesi kendi bütçesinin 100’de
 1’i olan Guingamp’a! Kupadan elenirken Montpellier karşısında duran 
toptan 2 gol yiyen PSG, Guingamp’a puan kaptırırken de golü duran toptan
 yedi. Dünyanın en iyi savunmacılarından Thiago Silva’nın yokluğunda 
duran top savunmasında daha da fazla sıkıntı yaşayan Paris devi, 90 
dakika sonunda topa % 76 oranda sahip olmasına rağmen 1 puanla yetinmek 
zorunda kaldı ve en yakın takipçisi Monaco ile arasındaki puan farkı 3’e
 indi. Lig neyse ama Şampiyonlar Ligi’nde bu duran top savunamama 
sıkıntısı PSG’nin başını daha da fazla ağrıtacak gibi…
3 – TOPLA OYNAMAK VEYA TOPLA OYALANMAK! BÜTÜN MESELE BURADA!
PSG, Guingamp karşısında topa % 76 
oranda sahip olup kazanamadı. Everton yıllar sonra Liverpool 
deplasmanında topa % 61 gibi yüksek bir oranda sahip oldu. Fransa’da maç
 başına ortalama % 54 topa sahip olma oranı yakalayan Toulouse ligde 
halen 11. ve Şampiyonlar Ligi kontenjanından çok küme düşme hattına 
yakın. Lille’in Ligue 1’de maç başına topa sahip olma ortalaması % 55 
ama son 6 maçında sadece 1 galibiyeti var. İtalya’da maç başına ortalama
 en fazla topa sahip olan takım Milan Serie A’da lider Juventus’un 
yarısı kadar puan alabildi ve Juve’nin 28 puan gerisinde. İngiltere 
Premier Lig’de maç başına topa en çok sahip olma ortalamasına sahip 2 
takımdan Swansea 10, Southampton ise 9. sırada. Çünkü modern futbolda 
topa sahip olmak ve topal oyalanmak arasında ince bir fark var. İki 
tarihi ezeli rakip Juve ve Milan arasındaki 28 puanlık fark kadar ince 
(!) bir fark!
4 – GOL YEMEMEYE PROGRAMLANIRSAN, GOL YEMEYE BAŞLARSIN!
Fiorentina, Genoa’ya 3 gol attı. Hatta 
Aquilani Serie A’daki 9. sezonunda ilk hat-trick’ine imza attı ama maç 3
 – 3 sonuçlandı ve Mor Menekşeler, Napoli’nin sürpriz 2 puan kaybettiği 
haftada 3. sıradaki güneyliler ile arasındaki puan farkını kapatma 
şansını elinin tersiyle itti. Hâlbuki aynı Fiorentina tam 500 dakikadır 
gol yemiyordu.
Tıpkı ilk 16 maçında 7 gol yedikten 
sonra son 6 Ligue 1 maçında 9 gol yiyen Lille gibi. Lille uzun süre önce
 gol yememeye şartlandı. Kaleci Enyeama kral ilan edildi. Ancak “şartlı 
refleks” zayıflayınca işler tersine döndü. Fransa’da son 6 maça göre 
puan tablosu yaparsak Lille 15. sırada yer alıyor. Tabii bizim sadece 
adı “süper” ligimizde halen 50 model külüstür araba zihniyetiyle modern 
futbolu yorumlayanlara göre “Önce durdurup sonra vuracaksın!” Yersen! 
Yeni jenerasyon gençler asla yemezler babalar!
Beyler, uyanalım artık “Ender gelişen 
ama etkili Osasuna atakları” devri bile bitti artık. Osasuna hem de 
kendi sahasında Bask Derbisi’nde Athletic Club Bilbao’dan 5 yedi!  
5 – PARAN ÇOK DEĞİLSE ALTYAPIN ZENGİN OLACAK!
Geçen sezon İspanya La Liga’da Real 
Sociedad çok kişiyi şaşırtıp ligi Şampiyonlar Ligi’ne katılacak 
kontenjanda bitirince “Vay be Nihat’lardan beri en iyisi” dedirtmişti. 
Hâlbuki “Nihat’lar dönemi”nin en iyilerinin çoğu da Xabi Alonso 
örneğindeki gibi Bask ekibinin altyapısından yetişmişti. Tıpkı geçen 
sezon Xabi Prieto önderliğinde La Liga ve Şampiyonlar Ligi ezberlerini 
bozan Sociedad’ın yarısı gibi! Şimdi sıra yeni jenerasyon Bask 
oyuncularının en iyilerini yetiştiren Athletic Bilbao’da! Çılgın 
taktisyen Bielsa yönetiminde adeta yeniden doğan ve şimdilerde de 2. kez
 A takımın başına geçen eski Athletic Club Bilbao teknik direktörü 
Valverde ile tekrar özlenen istikrarı yakalayan “Bilbao’nun % 100 Bask 
ekibi”, Şampiyonlar Ligi’nin La Liga’dan son kontenjanı 4.lükte en yakın
 rakibine 5 puan fark atmış durumda.
Athletic son 5 La Liga maçının 4’ünü 
kazanırken sadece Bask Derbisi’nde Real Sociedad’a yenildi. Son olarak 
bir başka Bask Derbisi karşılaşmasında deplasmanda Osasuna’ya 5 atan 
Athletic % 90 altyapısından yetiştirdiği ve % 100’ü Bask oyuncularla 
2013-14 model Sociedad rolünü başarıyla oynuyor. Altyapıyla beraber 17 
yıldır Athletic Club Bilbao bünyesinde yer alan ve Manchester United’ın 
yıllardır istediği Ander Herrera’nın olağanüstü 2 asiste imza attığı 
maçta Bask devinin gollerinden 4’ü altyapısından yetişen oyunculardan 
geldi. Athletic A takımında 3. dönemini yaşayan Aduriz’in 2 golünün yanı
 sıra haftanın en güzel gollerinden birine 26 yaşında olmasına rağmen 17
 yıldır Athletic Club bünyesinde olan Susaeta imza attı. Athletic’in en 
golcü oyuncusu İbai Gomez de Osasuna’yı boş geçmedi. Bu sezon La Liga’da
 sadece 5 maçta ilk 11’de başlamasına rağmen 7 golle takımın en golcü 
oyuncusu olan İbai Gomez, bu sezon Juventus’ta 18 kez ilk 11 başlayıp 11
 gol atan ve daha önce 17 yılını Athletic’te geçiren Fernando 
Llorente’ye de selam yolladı!
Yazı - Ali ECE 
 
 
