29 Ocak 2014 Çarşamba

Avrupa'dan 5 kilit futbol dersi

Bizim ülkede halen 50 model antika araba tarzı uzaktan kumandalı yorumcuların klişelerini boş verin! Üst düzey Avrupa futbolu Türkiye’nin tam tersi istikamette bambaşka yerlere gidiyor! Modern futbolda ders veren değil, ders alan kazanıyor!


1 – KONTROLLÜ HIZ, KAZANDIRAN HIZDIR

Dün gece İngiltere Premier Lig’in en flaş sonucuna Merseyside Derbisi’nde Liverpool imza attı.  Swansea teknik direktörüyken mütevazı Galler ekibini topa Barcelonavari dominasyonla hükmettiren, hatta bunu zaman zaman saplantı haline getiren İrlandalı genç teknik adam Brendan Rodgers, Liverpool’un Everton’ı 4-0’la geçtiği derbi gecesinde 1-0’dan sonra topu bilinçli olarak rakibine bıraktı ve kendi takımına derslik kontrataklar yaptırarak karşılığını fazlasıyla aldı. 23 yıl sonra ilk kez bir maçta Everton’a 4 gol birden attı!


Everton, deplasmanda maç boyunca topa % 61’lik oranda sahip olurken Maviler, son yıllarda Merseyside Derbileri’ndeki en fazla topa sahip olduğu maçı oynadı ama kalesinde 4 gol görürken Liverpool bir de penaltıdan yararlanamadı. Uzun yıllar Chelsea’de Mourinho’nun yardımcılığını yapan Rodgers’ın cebindeki taktik kâğıttan ise adeta “bir Mourinho’cuk” çıktı ve Liverpool 1-0 öne geçtikten sonra kontrataklardan 3 gole imza attı, 1 de penaltı atışından yararlanamadı.

Liverpool ilk golü duran toptan Gerrard’ın kafasından bulurken maçın kalan 69 dakikasında Everton savunması, kontrataklarda Liverpool’un hızlı forvetlerini durduramadı. Hızlı koşup hızlı dripling yaptıkları kadar hızlı düşünen ve hızlı oynayan Suarez-Sturridge-Sterling-Coutinho 4’lüsü Everton’ın en hızlı savunmacısı Seamus Coleman yokken ezeli rakibi ve dostunu adeta sadece hızıyla sürklase etti. “Kontrolsüz hız, hız değildir” derler ya, Liverpool’un dün geceki kontrollü hızı ise modern futbolda kazandıran en sağlam formül! Bizzat Rodgers’ın ustası Mourinho’dan yıllarca öğrendiği gibi… 2010’da o zaman tarihin en kudretli, en yenilmez takımı olarak addedilen Barcelona karşısında o dönem hızıyla göz kamaştıran forvet Eto’o’yu sol kanatta ileri geri kullanan Mourinho misali, çırağı Rodgers’ın Sturridge’i Eto’ovari kullanımı, modern futbolda kontradan fark yaratma numunesi niteliğindeydi…


2 – DURAN TOPLARI SAVUNAMAZSAN, PSG OLSAN KAÇ YAZAR

Geçtiğimiz hafta içinde Fransa Kupası’nda Montpellier’ye elenerek şok olan ve iddiacıları da şoke eden PSG, hafta sonu ligde de takıldı, hem de bütçesi kendi bütçesinin 100’de 1’i olan Guingamp’a! Kupadan elenirken Montpellier karşısında duran toptan 2 gol yiyen PSG, Guingamp’a puan kaptırırken de golü duran toptan yedi. Dünyanın en iyi savunmacılarından Thiago Silva’nın yokluğunda duran top savunmasında daha da fazla sıkıntı yaşayan Paris devi, 90 dakika sonunda topa % 76 oranda sahip olmasına rağmen 1 puanla yetinmek zorunda kaldı ve en yakın takipçisi Monaco ile arasındaki puan farkı 3’e indi. Lig neyse ama Şampiyonlar Ligi’nde bu duran top savunamama sıkıntısı PSG’nin başını daha da fazla ağrıtacak gibi…


3 – TOPLA OYNAMAK VEYA TOPLA OYALANMAK! BÜTÜN MESELE BURADA!

PSG, Guingamp karşısında topa % 76 oranda sahip olup kazanamadı. Everton yıllar sonra Liverpool deplasmanında topa % 61 gibi yüksek bir oranda sahip oldu. Fransa’da maç başına ortalama % 54 topa sahip olma oranı yakalayan Toulouse ligde halen 11. ve Şampiyonlar Ligi kontenjanından çok küme düşme hattına yakın. Lille’in Ligue 1’de maç başına topa sahip olma ortalaması % 55 ama son 6 maçında sadece 1 galibiyeti var. İtalya’da maç başına ortalama en fazla topa sahip olan takım Milan Serie A’da lider Juventus’un yarısı kadar puan alabildi ve Juve’nin 28 puan gerisinde. İngiltere Premier Lig’de maç başına topa en çok sahip olma ortalamasına sahip 2 takımdan Swansea 10, Southampton ise 9. sırada. Çünkü modern futbolda topa sahip olmak ve topal oyalanmak arasında ince bir fark var. İki tarihi ezeli rakip Juve ve Milan arasındaki 28 puanlık fark kadar ince (!) bir fark!


4 – GOL YEMEMEYE PROGRAMLANIRSAN, GOL YEMEYE BAŞLARSIN!

Fiorentina, Genoa’ya 3 gol attı. Hatta Aquilani Serie A’daki 9. sezonunda ilk hat-trick’ine imza attı ama maç 3 – 3 sonuçlandı ve Mor Menekşeler, Napoli’nin sürpriz 2 puan kaybettiği haftada 3. sıradaki güneyliler ile arasındaki puan farkını kapatma şansını elinin tersiyle itti. Hâlbuki aynı Fiorentina tam 500 dakikadır gol yemiyordu.

Tıpkı ilk 16 maçında 7 gol yedikten sonra son 6 Ligue 1 maçında 9 gol yiyen Lille gibi. Lille uzun süre önce gol yememeye şartlandı. Kaleci Enyeama kral ilan edildi. Ancak “şartlı refleks” zayıflayınca işler tersine döndü. Fransa’da son 6 maça göre puan tablosu yaparsak Lille 15. sırada yer alıyor. Tabii bizim sadece adı “süper” ligimizde halen 50 model külüstür araba zihniyetiyle modern futbolu yorumlayanlara göre “Önce durdurup sonra vuracaksın!” Yersen! Yeni jenerasyon gençler asla yemezler babalar!
Beyler, uyanalım artık “Ender gelişen ama etkili Osasuna atakları” devri bile bitti artık. Osasuna hem de kendi sahasında Bask Derbisi’nde Athletic Club Bilbao’dan 5 yedi!  


5 – PARAN ÇOK DEĞİLSE ALTYAPIN ZENGİN OLACAK!

Geçen sezon İspanya La Liga’da Real Sociedad çok kişiyi şaşırtıp ligi Şampiyonlar Ligi’ne katılacak kontenjanda bitirince “Vay be Nihat’lardan beri en iyisi” dedirtmişti. Hâlbuki “Nihat’lar dönemi”nin en iyilerinin çoğu da Xabi Alonso örneğindeki gibi Bask ekibinin altyapısından yetişmişti. Tıpkı geçen sezon Xabi Prieto önderliğinde La Liga ve Şampiyonlar Ligi ezberlerini bozan Sociedad’ın yarısı gibi! Şimdi sıra yeni jenerasyon Bask oyuncularının en iyilerini yetiştiren Athletic Bilbao’da! Çılgın taktisyen Bielsa yönetiminde adeta yeniden doğan ve şimdilerde de 2. kez A takımın başına geçen eski Athletic Club Bilbao teknik direktörü Valverde ile tekrar özlenen istikrarı yakalayan “Bilbao’nun % 100 Bask ekibi”, Şampiyonlar Ligi’nin La Liga’dan son kontenjanı 4.lükte en yakın rakibine 5 puan fark atmış durumda.

Athletic son 5 La Liga maçının 4’ünü kazanırken sadece Bask Derbisi’nde Real Sociedad’a yenildi. Son olarak bir başka Bask Derbisi karşılaşmasında deplasmanda Osasuna’ya 5 atan Athletic % 90 altyapısından yetiştirdiği ve % 100’ü Bask oyuncularla 2013-14 model Sociedad rolünü başarıyla oynuyor. Altyapıyla beraber 17 yıldır Athletic Club Bilbao bünyesinde yer alan ve Manchester United’ın yıllardır istediği Ander Herrera’nın olağanüstü 2 asiste imza attığı maçta Bask devinin gollerinden 4’ü altyapısından yetişen oyunculardan geldi. Athletic A takımında 3. dönemini yaşayan Aduriz’in 2 golünün yanı sıra haftanın en güzel gollerinden birine 26 yaşında olmasına rağmen 17 yıldır Athletic Club bünyesinde olan Susaeta imza attı. Athletic’in en golcü oyuncusu İbai Gomez de Osasuna’yı boş geçmedi. Bu sezon La Liga’da sadece 5 maçta ilk 11’de başlamasına rağmen 7 golle takımın en golcü oyuncusu olan İbai Gomez, bu sezon Juventus’ta 18 kez ilk 11 başlayıp 11 gol atan ve daha önce 17 yılını Athletic’te geçiren Fernando Llorente’ye de selam yolladı!

Yazı - Ali ECE

Bursaspor ve Ankaragucu Kardesligi

Bursaspor ile Ankaragücü arasında yıllardır devam eden, maçlardaki yüzlerce kavga haberinin arasında kendine pek yer bulamayan ama puan ...