28 Ocak 2014 Salı

Futbolun değişen yüzü


2000′li yılların başında futbolda yaşanan taktiksel değişiklikler ve endüstriyelleşmenin yükselişi geniş çaplı bir evrime yol açtı.

Devler ve Modernite

Galatasaray’ın İtalyan teknik patronu Roberto Mancini, ülkesinin en değerli teknik direktör merkezi Coverciano’da verdiği, kabaca 10 numaralar üzerine diyebileceğimiz master tezinde şöyle bir fikir öne sürer: “Bu rol evrimsel bir süreç geçirdi: Zidane, Rivado, Rui Costa ve diğerleri (adını koymak gerekirse, bu ‘yeni rolün’ en iyileri) geçmişteki meslektaşlarına göre çok farklılar. Bugün bir takımın modern “10 numara” kullanması eskiye göre daha kolay.”


2001 yılında yazılan bu tezde Mancini, 10 numaraları tanımlarken ‘yeni’ ve ‘modern’ kelimelerini kullanır. Yeni nesil 10 numaraların Zico, Platini gibi 80’lerdeki örneklerinden farklarını sıralar. Burada tartışmanın odak noktası önemli olmakla birlikte Mancini’nin ‘modern’ vurgusunun altını çizmek gerekir aslında. Nedir modern? Mancini’nin tez yazdığı dönemde Rui Costa’yı tanımlarken kullandığı modern ile Mesut Özil’in günümüz taktiksel düzenleri için kaybolan diğer 10 numaralardan farkını ortaya koyan modern 10 numara yakıştırması ne kadar çakışır? Tartışmamızın özüne dönecek olursak bu örnekten yola çıkarak gördüğümüz üzere görece bir kavram olan modern kelimesi futbolun neresinde yer alıyor? Nedir bu modern futbol?

Rui Costa ile Mesut Özil örneğinden devam edersek Mancini’nin kastettiği aslında günümüzün şartlarına uyumluluktur. O günün artan gereksinimlerine karşılık veren Rui Costa moderndir. Demek ki modern futbol dendiğinde günümüzün futbol şartlarını düşünmek gerekir. Günümüzün üst düzey futbolunun oynandığı Avrupa’da bu şartları belirleyen en önemli mihenk taşı ise Şampiyonlar Ligi futboludur. Futbolun zirvesidir Şampiyonlar Ligi ve sonuç olarak ortaya çıkmış olsa da aynı zamanda gelişimin devamını sağlayacak kadar nitelikli bir hedef olduğundan aynı zamanda nedendir de. Bu da futbol ile modern kelimelerini yan yana getirdiğimiz kavramın içini en iyi dolduracak bileşenlerden biri belki de ilki olduğu anlamına gelir.

Şampiyon Kulüpler Kupası 1958’de verilmeye başladığı dönemden bu yana değişti, gelişti lakin Avrupa’nın da yer aldığı dünya konjonktüründe ilişkilerin hem sıklığı hem de niteliği bugünün şartlarının çok gerisindeydi. Soğuk Savaş döneminde de ayrılmış kampların 90’ların başında çözülmesi daha birleşik, daha bütünleşik bir kupanın yolunu açtı ve UEFA belki de futbol tarihinin en önemli kırılma anlarından birine imza atarak kupayı lig formatına soktu. Bugün 20 yılı devirmiş durumdaki turnuva artık UEFA organizasyonunun temel direği. Bugün modern diye tanımladığımız ne varsa bu ligdeki rekabetten besleniyor ve şekilleniyor. Şampiyonlar Ligi’ne katılım kriterlerinden gelir dağılımındaki ayrıntılara kadar birçok detay aslında bizlerin gelecek yıllarda izleyeceği futbolda oyuncular, teknik adamlar, yöneticiler, patronlar kadar etkili.

Şampiyonlar Ligi artık Avrupa’nın önde gelen kulüpleri üzerinden kendini yeniden üreten ve markasını sürekli yenileyen bir oluşum, bir futbol fabrikası. En büyük hedef ama dünyanın gittiği çizginin paralelinde gerçekleşmiş olsa da 1992’de adımları atılan Şampiyonlar Ligi modern futbol kavramıyla iç içe geçmiştir, futbolun kaderine ortak olmuştur. Bu yüzden “Modern futbol nedir” sorusuna cevap arıyorsak anmamız gereken ilk kavram bu lig olmalıdır. Kupa 1, Devler Ligi, Er Meydanı… Ne dersek diyelim, nasıl anarsak analım, Şampiyonlar Ligi sıkça başvurduğumuz ancak altını doldurmadığımız modern futbol  kavramının şüphesiz en önemli kırılma noktalarından biridir.

Yazı - Uğur Karakulukçu

Bursaspor ve Ankaragucu Kardesligi

Bursaspor ile Ankaragücü arasında yıllardır devam eden, maçlardaki yüzlerce kavga haberinin arasında kendine pek yer bulamayan ama puan ...