Her zaman yerlerinde olacağını düşündüğümüz kişilerin, artık orada olmadıklarını gördüğümüzde anlayabiliyoruz zamanın ne kadar hızlı akıp gittiğini. Tıpkı Alex Ferguson’da, son olarak da Puyol’da olduğu gibi…
Yıllardır yerinde görmeye alıştığımız Puyol‘ün sezon sonunda takımdan ayrılacağı duyurulduktan sonra da takım arkadaşı Pique‘den duygusal bir veda mektubu geldi:
İşte o mektup:
Sen benim koruyucu meleğimdin.
O gün geldi ve sen ayrılıyorsun. Bu hayatın bir kanunu ancak sensiz bir Barça hayal etmek benim için çok zor. Geriye dönüp Paris ve Roma’yı hatırladığım zaman aklıma gelen ilk şey senin Avrupa Kupası’nı kaldırman. Wembley’de kupayı kaldırma onurunu Abidal’e vermen seni daha da büyük kılıyor. Benim jenerasyonum ve benden daha sonraki jenerasyonlar, defansta kaptanlık pazubandını taşıyan, 5 numaralı “Puyi”nin olmadığı bir kulübün nasıl olduğunu bile bilmiyorlar. Bence artık hiçbir şey aynı olmayacak.
Seninle 6 sene önce tanışmıştık. Sen takımın kaptanı ve simgesiydin, ben ise dünyayı fethetmekle görevlendirilmiş küçük bir çocuk. O günden itibaren saha içi ve saha dışında mükemmel bir arkadaşlığımız oldu. Senin yanındayken korunduğumu hissederdim ve bir gün hata yaptığım zaman senin beni kurtarmak için orada olacağını bilirdim. Sen benim koruyucu meleğimdin. Soyunma odasındaki konuşmalarını, verdiğin öğütleri, sahada bizi azarlamalarını özleyeceğimi biliyorum. Sen özelsin. “Yeni Puyol”u bulmakla ilgili konuşmaları bana gülünç geliyor. İstedikleri her yere baksınlar, asla bulamayacaklar.
Her şey için teşekkürler Puyi
