Galatasaray’ın Alex’i: Telles





Galatasaray’ın yıllardır süregelen en büyük sorunlarından birisi hiç şüphesiz bekleridir. Özellikle sol bekte senelerdir Hakan Balta ile idare eden; Volkan Yaman, Çağlar Birinci gibi isimleri de deneyen fakat dikiş tutturamayan Galatasaray çareyi genç ve gelecek vadeden Brezilyalı bir isimde buldu: Alex Telles !

 Alex Telles, uzun senelerdir Gremio’nun radarında olan bir isimdi. Juventude altyapısının hemen hemen her kategorisinde forma giydi Telles. A takım seviyesindeki ilk maçını da 2011 sezonunda Gaucho Eyalet Ligi’nde oynadı. 2 sezonda fazla forma şansı bulamasa da, oynadığı dönemlerde dikkatleri üstüne çekti. Başta Gremio olmak üzere Gremio’nun ezeli rakibi İnternacional ve 2013 Copa Libertadores sahibi Atletico Mineiro’nun da radarına giren Alex Telles, bir grup yatırımcı tarafından Gremio’ya kazandırıldı. Juventude forması giydiği günlerden hazırlanmış bbu kolaj videoyu da paylaşmakta fayda var.



Alex Telles’in Gremio’ya gelişi bir hayli ilginç oldu. İkili ilişkileri gelişmiş olan Juventude ile Gremio kulüpleri arasında, 2 yatırımcı Gremio adına Alex Telles’in bonservisini Juventude’den aldı ve oyuncu 12.12.2012 tarihinde Gremio ile sözleşme imzaladı. (Geleceğinin olacağı sözleşmeyi imzaladığı tarihten belli). Alex Telles, Gremio’ya esasında 4. sol bek ve geleceğe yatırım amaçlı alınmıştı. Önünde uzun bir süre Liverpool’da forma giyen fakat sakatlıklardan belini doğrultamayan Fabio Aurelio, 2007 yılından itibaren Brezilya U17 ve Brezilya U21 formaları giymiş Bruno Collaço ve tecrübeli oyuncu Julio Cesar vardı. Takımın başında da gençlerden ziyade daha tecrübeli isimlere forma şansı veren ve defansif yönüyle tanınan Vanderlei Luxemburgo olunca Telles muhtemelen kiralanabilir denildi fakat Fabio Aurelio’nun sakatlığı, Julio Cesar’ın takımdan ayrılması ve Collaço’nun da antrenmanlardaki isteksizliği ve formsuzluğu Telles’i bir anda Gremio’nun ilk sol beki yaptı. Genç yetenek Telles, 6’sı eyalet ligi olmak üzere Gremio ile toplamda 42 maça çıkarak istikrar abidesi oldu.



Olumlu Yanları


- Hiç şüphesiz hızı ve dripling özelliği diyebilirim. Bunlar çoğu Brezilyalı bekte bulunan özellikler olabilir fakat fiziği zayıf olsa da hızı sayesinde ikili mücadelelerde ayakta kalıyor ve pes etmiyor. Türkiye Ligi gibi oyunun yavaş oynandığı bir ligde bu iki özelliği sayesinde çok iyi işler yapabilir. Tabi önünde oynayacak ismin de kim olduğuna bakmak lazım !
- Diğer beğendiğim yanı oyunu iyi okuması ve pas dağıtımı. Kanat bek özelliğinde olduğu için orta sahanın önüne kadar gelip oyunu yönlendirebiliyor ve oyunun yönünü değiştirme yani switching’de tam bir usta. Orta sahanın merkezine gelip zaman zaman 10 numara görevini de üstleniyor. Bu sezon isabetli pas oranı %75 gibi yüksek bir orandı.
- İlk müdahalelerde de oldukça başarılı ve rakip atak hücumlarını kestiği gibi hızı sayesinde de takımını kontra atağa çıkarabilen bir isim Telles. Bu sezon 122 müdahalesinden 72’si başarılı olmuş ve oranı %59. 36. Toplam 105 top çalarak da maç başına neredeyse 3 top çalma ile oynamış.
- İstikrar abidesi. İlk sezonunda 38 maçın 36’sında forma giyen Telles, 36 maça da ilk 11’de başladı. Çok fazla sakatlanan bir oyuncu değil ve agresif de olmaması nedeniyle sezonu 4-5 kart ile kapatabiliyor. Kariyerinde sadece 1 defa kırmızı kart gördü o da çift sarı karttan.
- Bileklerine hakim ve tabiri caizse kadife gibi bilekleri olan bir oyuncu olan Telles’in birebirde de kendi doğal yetenekleri ile çok rahat adam geçebiliyor.
- Son olarak sayabileceğim özelliği ceza sahası içine yaptığı adrese teslim ortalar. Bu sezon Brezilya Serie A’da yalnızca 3 asist yapabilse de bunun en temel nedeni Gremio forvetlerinin formsuz olmasıydı. Drogba ve Burak gibi hava toplarına hakim iki ismin olduğu takımda Telles’in yaptığı ortalar ona 9-10 asist olarak geri dönebilir.

  


Olumsuz Yanları

- Fiziği. Alex Telles, Brezilya’daki diğer beklere göre nispeten fiziki olarak gelişememiş. Bunu hızıyla kapatmaya çalışsa da zaman zaman sıkıntı yaşıyor. Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nde yola devam ederse Telles’in bu olumsuz yanı baş ağrıtacaktır fakat Süper Lig’de çok da sırıtacağını düşünmüyorum.
- Defansif özelliği bir hayli zayıf. Daha çok hücumu düşünüyor ve önünde oynayacak isim Amrabat gibi biri olursa Alex Telles’in işi daha da zorlaşacaktır fakat daha defansa yatkın bir isim oynarsa işte o zaman gerçek Telles’i izleyebiliriz.
- Hava toplarında da sıkıntı yaşıyor. İyi pozisyon alamadığında hava topu mücadelesini kazanma olasılığı düşük.

Galatasaray, Alex Telles transferini bitirirse sol bek problemi muhtemelen 4-5 seneliğine çözülecektir fakat temel nokta takım sistemini oturtabilmek. Alex Telles, 3-5-2’nin solunda rahatlıkla oynayabilir çünkü Brezilya’da da kanat beki görevindeydi, sol bölge tamamen ona aitti. 4-4-2 gibi bir taktikte ise önünde defansa yatkın, sadece hücumu düşünmeyen bir isim oynarsa da kendi özelliklerini çok iyi sergileyecektir.

Dipnot

Alex Telles’in peşinde başta Chelsea olmak üzere 4-5 kulüp daha vardı. Özellikle Chelsea Galatasaray’ın resmi teklif götürdüğünü öğrenince hemen hareket geçti fakat Alex Telles hem düzenli forma giymek, hem de 2014 Dünya Kupası’nda Brezilya Milli takımından davet almak amacıyla Galatasaray’ı seçti. Galatasaray da Brezilya’nın 2013 yılında en iyi solbeki seçilen Telles’i kadrosuna katarak (büyük bir ihtimalle) önemli bir iş başarmış oldu.

 Murat İçli

Bursaspor ve Ankaragucu Kardesligi

Bursaspor ile Ankaragücü arasında yıllardır devam eden, maçlardaki yüzlerce kavga haberinin arasında kendine pek yer bulamayan ama puan ...